EKONOMİK HAYAT
Halkımız geçimini tarım, hayvancılık, halıcılık, elmacılık, inşaat, nakliyecikle temin etmektedir. Yüksek gerilim hattında çalışarak geçimini sağlayanlar da vardır. Ayrıca dış ülkelerde de çalışanlar vardır. Kasabamızda son zamanlarda Antalya'da turizm sektöründe çalışanların sayısı artmıştır. Halkın bir kısmı da yurt dışında çalışmaktadır. A)TARIM
![](resimler/148.JPG) |
Çamlık halkının geçim kaynaklarından birisi tarımdır. Halk tarım işinden para kazanmak amacını pek düşünmez, sadece kendi yıllık ihtiyaçlarını karışlamak için tarımla uğraşmaktadır.
Çiftçilikte alet olarak eskiden karasaban kullanılmaktaydı. Yakın zamana kadar pulluk kullanılmaktaydı. Ekilen arazi az ve taşlık olduğundan dolayı Traktör çok az kullanılmaktadır. Günümüzde tarımla uğraşanlar oldukça azalmıştır. Tarımla uğraşanların çoğu yine pulluk kullanmaktadır. Az da olsa traktörle ektirenlerde vardır. Daha çok buğday, arpa, nohut ekilip biçilmektedir. Burada buğday ekim zamanı Ekim ayıdır. Bu ekime de güzlük adı verilir. İlkbaharda yapılan ekim geç yapılır. Çünkü buralar yüksektir. Onun için kar çok yağar ve geç kalkar. Mart-Nisan arasında buğday ekilir. Şayet ekim zamanı fazla gecikmiş ise arpa ekilir. Arpa ekimi de gecikmiş ise nohut ekilir. Bu ilkbaharda yapılan ekime de bahar ekimi ad verilir.
Genellikle hasat zamanı temmuz ayının son iki haftasıdır. Daha öncede ifade ettiğimiz gibi arazinin geniş olmaması ve taşlık olması sebebiyle hasat işinde makine pek kullanılmamaktadır. Burada ekin orak ile biçilir. Bu biçme işi genel olarak sağ ele orak sol ele de ekin alınarak yapılır. Sol elin alabildiği kadar ekine şaravla denir. Şaravlalardan oluşan küçük yığına ise deste adı verilir. Yığın ise desteler topluluğundan oluşur. Yığınlar genellikle kağnılarla bazısı da araba ve traktörle harmanlara getirilir.
Ekin biçilecek duruma gelince ekin sahibi , akrabaları ve müsait durumdalarsa komşuları hep beraber ekini biçmeye giderler. Tarlanın biri bitince diğer tarlalarda yardımlaşılarak biçilir. Ekin biçildikten sonra yığın yapılır ve bu yığın kasabanın yakınında bulunan harmanlara taşınır.
Eskiden sap harmana getirildikten sonra kurutulur düven ile sürülürdü. Saman haline getirilen ekin tınaz yapılıp savrulur, zahire ve saman birbirinden ayrılmaya çalışılırdı. Dirgen ile saplar yığılır ve dağıtılır. Yaba ise zahireyi samandan ayırmaya yarar. Samandan ayrılan zahireye ise çeç denir. Bunu da tekrar tertemiz etmek için çeç küreğiyle rüzgarın estiği yönde savrulur ve böylece samandan tamamen ayrılmış olurdu.
Günümüzde ise harmana getirilen mahsul kurutulur ve patozlara verilir. Patoz saman ile zahireyi ayırır. Şayet lüzum görülürse zahire çeç küreğiyle savrulur ve buğday çuvallara doldurulur.
Harmanda kullanılan aletler; dirgen, tırmık, çalı süpürge, belden at, atkı, yaba, çeç küreği, kalbur ve holustan oluşmaktadır. Dirgen sapı toplamaya ve yaymaya yarar. Dirgene gelmeyen saplarda tırmıkla toplanır. Sap toplandıktan sonra etraf süpürge ile süpürülür. Patozdan çıkan zahire holus ile elenir. Sonra kalbur ile elenir.
Samanın taşınmasında en önemli rolü öküzlerin çektiği seleler almaktadır. Traktör ve kamyonların çoğalmasıyla son zamanlarda önemini kaybetmeye başlamıştır. Atkı ve beldenat saman doldurmayı ve boşaltmayı sağlar.