B)HAYVANCILIK
![](resimler/108.jpg) |
![](resimler/84.jpg) |
Çamlık kasabasında üç çeşit hayvancılık yapılmaktadır.
a)Büyükbaş Hayvancılığı: Kasabada inek besleyen oldukça fazladır. Fakat ahır hayvancılığı yapılmamakta mera hayvancılığı yapılmaktadır. Yani inekler sabahleyin meraya götürülür, akşamleyin tekrar eve getirilir. Sığır için özel bir çoban yoktur. Herkes kendi ineği sayısınca çobanlık yapar, yani bir ineği olan bir gün iki ineği olan iki gün gider, inek sayısınca sıra gelir. Buna keşik denir. Her aile sabahleyin sığırın toplandığı yere kadar ineğini sürer ve orada sıra kimde ise o kişi sığırı meraya götürür ve akşamleyin tekrar kasabaya getirir.
Danalar için de aynı şekilde çobanlık yapılmaktadır. Ayrıca kasabada 5-10 çift öküz bulunmaktadır. Bunlar yük hayvanı olarak kullanılmaktadır. Öküzleri otlatmak ise evin çocuklarına düşer. Ayrıca yük hayvanı olarak at ve eşekte kullanılır.
b)Küçükbaş Hayvancılık: Kasabada beslenen küçükbaş hayvanlarının başında kıl keçisi gelmektedir. Bunun sebebi de kasabanın coğrafi durumundan kaynaklanmaktadır. Kıl keçilerinin oluşturduğu sürüye davar denir. Davarın otlatılması da büyükbaş hayvancılığında olduğu gibi keşikledir. Ancak burada katılım sayısı oldukça azdır. Hatta bazı kişiler davarını kendi otlatır. Burada her bir keçi bir gün güdülmemektedir. Davar sahiplerine göre değişmektedir. Mesela 10 davara bir gün güdenler olduğu gibi 5 davara bir gün güdenlerde vardır. Davarlar yazın sürekli dağda kalır. Kışın ise sürekli kasabadaki ahırlarda kalır. Oğlakların güdülmesi de aynı şekildedir.
İkinci olarak köy davarı ismiyle meşhur olan tiftik melez keçilerdir. Bu keçiler sabahleyin kasabadan kırlara götürülür ve akşamleyin tekrar getirilir. Bundan dolayı köy davarı olarak meşhur olmuşlardır. Bunun çobanlığı da keçi sahipleri tarafından yapılmaktadır. Bu keçiler az olduğu için 2 tane olan bir gün çobanlık yapar. Bunların oğlakları da aynı şekilde güdülmektedir.
Kasabada bulunan küçükbaş hayvanların üçüncüsü de koyundur. Eskiden koyun besleyen çok fazlaydı. Fakat günümüzde bir aile koyun beslemektedir. Dolayısıyla koyun sahibi koyunlarını kendisi gütmektedir. Hatta koyun sahibi kasabamız halkınca “Koyuncu” lakabıyla tanınmaktadır.
Ahırlar evin bir kısmı olarak ya alt katta yahut hemen evin bitişiğinde yer alırlar. Hayvanların bakımını ve ahırların temizliğini kadınlar görmektedir. Erkekler bu konuda genellikle ilgisiz kalmaktadır. Hatta erkekler için “Ahırın kapısını bile bilmez” denmektedir.
Yakacak maddesi olarak odun, kömür, çalı-çili ve talaş kullanılmaktadır. Hayvan gübresi (tezek) kesinlikle yakıt olarak kullanılmaz. Gübreler ya tarlalara taşınır ya da satılır. Satılan gübre Antalya ve ilçelerine götürülür.
Hayvan hastalıkları arasında en yaygın görüleni tabak hastalığıdır. Bu hastalıkta hayvanların ayak ve taban yanları yarılır, bazen de ağız yanları ve diş etrafı yarılır. Tedavi aracı olarak ta ayaklardaki yaralara katran yada pise sürerler. İyileşinceye kadar ahırdan dışarı çıkarmazlar.
c)Kümes Hayvancılığı: Kümes hayvanı olarak sadece tavuk ve horoz beslenmektedir. Hemen hemen her beş evden biri 3-5 tavuk beslemektedir.